Dil öğrenimi genellikle; çalışma hayatı, üniversite, yurtdışına seyahat vb. nedenlerle tercih ediliyor olsa da aslında sosyal yaşamda bireyi ön plana çıkartan etmenlerden birisidir. Fakat yabancı dil bireylere sürekli ders ve zorunluluk olarak sunulmaktadır. Bu zorunluluk kişilerin yeni bir yabancı dil öğrenimine karşı; önyargı geliştirmesine sebep olmaktadır.

Peki, bu önyargıyı kırmak adına ne yapılmalıdır?

Öncelikle bireyin önyargı seviyesi belirlenmeli ve bunun yanı sıra bireyin dil öğrenme konusundaki güçlü yanları ortaya çıkarılıp, bireysel program dâhilinde çalışmalıdır. Aynı zamanda bu program uygulanırken sınıf ortamında ‘konuşma pratikleri’ ile bireyin dil öğrenimi desteklenmelidir.

Unutulmamalıdır ki eğitim önyargılardan arınırsa başarılı olunur. Bu sürecini başarıyla tamamlamış bireyler hem yeni bir dil öğrenmiş olur hem de yüksek özgüven kazanmış olur çünkü utanma sürecini çoktan atlatmıştır.

İşte bu yüzden sizler içinde yeni bir dil, yeni bir hayat mümkün!